www.ysnsen.tr.gg
>
 
Son Dakika Haberleri
Menü  
  Anasayfa
  İletişim
  Top Liste
  Site Haritası
  VAN TARİHİ-COĞRAFYA
  Diyarbakır-Coğrafya
  Muş-Coğrafya
  Kars-Coğrafya
  Hakkari-Coğrafya
  Dowland
  Zeki Savaşın son yazısı
  Saklı sayfalar
  Oyunlar
  Yeni sayfanın başlığı
Diyarbakır-Coğrafya

Diyarbakır Tarihi Ve Tarihçesi Tarihsel Gelişimi

Diyarbakır Tarihi ve Tarihçesi Tarihsel Gelişimi

Diyarbakır ve çevresi tarih öncesi dönemlerden itibaren her devirde nemini korumuş Anadolu ile Mezopotamya Avrupa ile Asya arasında doğal bir geçiş yolu bir köprü görevi yapmış bu nedenle de çeşitli uygarlıkların tarihi ve kültürel mirasını günümüze kadar taşımıştır.

Tarih boyunca
Amida Amid Kara-Amid Diyar-Bekr Diyarbekir Diyarbakır adlarını alan kent Güneydoğu Anadolu bölgesinin orta bölümünde Elcezire denilen Mezopotamya'nın kuzey kısmındadır.

Yontma taş ve Mezolitik devirlerde Diyarbakır ve çevresindeki mağaralarda yaşanmış olduğu yapılan Arkeolojik araştırmalar ile anlaşılmıştır. Eğil-Silvan yakınlarındaki Hassun Dicle Nehri ve kolları üzerinde Ergani yakınlarında Hilar mağaralarında bu çağdan kalma kalıntılar tespit edilmiştir.

Anadolu'nun en eski köy yerleşmelerinden biri olan tarımcı köy topluluklarının en güzel örneğini veren Ergani yakınlarındaki Çayönü Tepesi günümüzden 10.000 yıl önceye tarihlenmesi ile sadece bölge tarihimize değil Dünya uygarlık tarihine de ışık tutmaktadır. M.Ö. 7.500-5.000 yılları arasında aralıksız olarak daha sonra da aralıklarla iskan edilmiş olan günümüzdeki kent uygarlığının ilk temellerinin atıldığı Çayönü insanların göçebelikten yerleşik köy yaşantısına avcılık ve toplayıcılıktan besin üretimine geçtikleri "Neolitik Devrim" olarak da bilinen teknolojik yaşam biçimi beslenme ekonomisi ve insan doğal çevre ilişkilerinin tümü ile değiştiği kültür tarihi ile ilgili buluşlarda bir çok ilki de içeren Canlı ve ilginç bir yerleşmedir. Yabani Buğday mercimekgiller gibi Bitkilerin tarıma alınması koyun ve keçinin evcilleştirilmesi ile Çayönü bilim dünyasında önem kazanmıştır.

Yine Ergani yakınlarındaki Grikihaciyan Tepesi'nde M.Ö. 5.000 yılları başına tarihlenen "Gelişkin Köy Evresi" ya da Kalkolitik Çağ olarak adlandırılan Halaf Kültürünün sonlarına tarihlenen tek bir kültür evresi görülmüştür. Halaf Kültürü Kuzey Irak Suriye ve Güneydoğu Anadolu'da görülen yuvarlak planlı kubbeli evleri zengin boya bezeli çanak-çömleği ile ünlüdür.

Diyarbakır'ın Bismil İlçesi yakınlarındaki Üçtepe Höyük'te yapılan ve henüz bitirilmemiş olan kazı çalışmalarında ise 2. Bin Yeni Asur Helenistik ve Roma İmparatorluk dönemine tarihlenen önemli bir merkez ortaya çıkarılmıştır.

Öte yandan Lice yakınlarındaki Birkleyn mağaraları ve Eğil'deki Eğil Kalesi ve kayalardaki kitabeler Asurlardan kalan önemli eserler bulunmuştur.

Diyarbakır'ın kent merkezinin tarihine baktığımızda ise M.Ö. 3. Binde kente Hurri-Mitaniler'in egemen olduklarını görüyoruz. M.Ö. 1260'a dek egemenliklerini sürdüren Hurri-Mitaniler'den sonra sırasıyla Asurlular Aramiler Urartular İskitler Medler Persler Makedonyalılar Selevkoslar Partlar Büyük Tigran İdaresi Romalılar Sasaniler Bizanslılar Emeviler Abbasiler Şeyhoğulları Hamdaniler Mervaniler Selçuklular İnaloğulları Nisanoğulları Artuklular Eyyübiler Moğollar Akkoyunlular Safeviler ve Osmanlılar Diyarbakır'a egemen olmuşlardır.

Bu uygarlıklar arasında Diyarbakır'da en fazla tarihi eser yapan ve iz bırakanlar Romalılar Abbasiler Mervaniler Selçuklular Artuklular Hıristiyan ve Osmanlılar olmuştur. Diyarbakır sadece Roma-Bizans değil aynı zamanda Müslüman Pers Arap ve Türk devletlerinin zengin tarihi ve kültürel değerlerini taşıyan ortak bir kültür mirası olarak günümüze kadar gelmiştir. Özellikler surlarda birçok medeniyetlerin izlerini kitabe süsleme figür kapı veya görkemli burç şeklinde en canlı şekilde görebilmekteyiz


Bugün 1 ziyaretçigeldi
 
   
 
 


 
 
   
 
  Yeni Sayfa 2

[Alt web'inizin adı] Kullanıcı Kaydı


Bu formu doldurup göndererek kendinizi otomatik olarak [Alt web'inizin adı] kullanıcısı olarak kaydettirebilirsiniz. [Alt web'inizin adı] alt web'ine yalnızca kayıtlı kullanıcıların girmesine izin verilir. Kendinize bir kullanıcı adı (soyadınız olabilir) seçin; kullanıcı adındaki karakterler arasında boşluk olmadığına emin olun. Ayrıca kişisel bir parola oluşturun. Bu ikisi artık, [Alt web'inizin adı] için sizin "anahtarınız" olacaktır. Bu bilgi, sıradan kullanıcıların giremeyeceği, yalnızca web yöneticisinin girebileceği bir kayıt veritabanında saklanacaktır.

[Alt web'inizin adı] gibi korumalı bir web'e sahip olmanın başlıca yararlarından biri, yetkilendirilmiş kullanıcıların, tartışma grubuna makale gönderme formu gibi formlarda form alanlarına adlarını yazmak zorunda kalmamalarıdır; web sunucusu formu yazanın kim olduğunu zaten bilir. Benzer şekilde, diğer kullanıcılar da sizin adınızla gönderilen makale ve postaların gerçekten sizin tarafınızdan gönderildiğinden, sizin adınız kullanılarak başka biri tarafından göndermediğinden emin olacaklardır.

Başarıyla kaydolduktan sonra, [Alt web'inizin adı] alt web'ine ilk erişim girişiminizde web tarayıcınız kullanıcı adınızı ve parolanızı yazmanızı isteyecektir. Tarayıcı, çalışmaya devam ettiği süre boyunca bu bilgiyi anımsar, bu şekilde bu bilgi yeniden istenmeden [Alt web'inizin adı] içindeki herhangi bir belgeye erişebilirsiniz.


Form Gönderme

Kullanıcı adı oluşturun:
-- BÜYÜK/küçük harf kullanabilirsiniz
Parola oluşturun:
-- bunu gizli tutun!
Parolayı yeniden girin:
-- doğrulamak için
E-posta adresi girin:
-- e-posta adresiniz varsa


Yazar bilgileri buraya yerleştirilir.
Telif Hakkı © 2001 [Kuruluşun Adı]. Tüm hakları saklıdır.
Son düzeltme tarihi: .
zzzgok_1@hotmail.com gökberk iskenderoğlu zzzgok_1@hotmail.com Ana Sayfa Ana sayfam yap Favorilerime ekle Bize Ulaşın
 
ramazan bulum  
  pobrediabloekolobi34@hotmail.com  
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol