Zeki Savaş
27 Aralık 2008'de Siyonist vahşi rejimin pilotları F-16 savaş uçaklarına bindiklerinde, Hamas'ı üç gün içinde yok edeceklerine ve Gazze'yi, kuklaları haline gelmiş Mahmud Abbas'a teslim edeceklerine inanıyorlardı. Güvenle dile getirmekten çekindikleri bu inançlarının delilleri vardı:
Birincisi, Lübnan savaşının aksine çok tecrübeli ve becerikli generaller bu operasyonun sorumluluğunu üstlenmişlerdi. Savunma Bakanı Barak ve genel kurmay başkanı operasyonu doğrudan yöneteceklerdi.
İkincisi, cani rejimin genel kurmay başkanı, 33 günlük Lübnan savaşından bu yana birçok tatbikat yaptıklarını söylüyor ve zaaf noktalarını giderdiklerine inanıyordu.
Üçüncüsü, 350 kilometre karelik alandan ibaret olan Gazze, tam anlamıyla muhasara altındaydı ve bu yönüyle Lübnan ile kıyas edilemezdi. Hiç bir yerden yardım alma şansı yoktu Hamas'ın.
Dördüncüsü, Siyonist rejim Gazze ile ilgili kamil manada istihbarat bilgilerine sahip olduğuna inanıyor ve uçan kuştan haberdar olduğunu sanıyordu.
Beşincisi, savaştan önce Filistin'in komşusu olan Mısır ve Ürdün'ün, onayı alınmış ve Arabistan'ın kesin desteği sağlanmıştı.
Cinayetkâr Siyonist rejim açısından bu kadar olumlu koşulların oluştuğu ve mukavemet açısından ise, görünürde aksi koşulların var olduğu böylesi bir durumda, zafer çantada keklik gibi algılanıyordu.
Savaşın ikinci günü cinayetin ortağı Amerika'nın dış işler bakanının, "Hamas'ın tamamen yok olacağı ve yönetimin Mahmud Abbas'a geçeceği zamana kadar ateşkesten söz etmeyin" demesi, Amerika'nın da İsrail gibi zaferi cepte gördüğünü gösteriyordu.
Dokuz günlük vahşi hava saldırıları netice vermeyince, 600 modern tank eşliğinde kara birlikleri harekete geçti. On günden fazla havadan karadan ve denizden tarihte ender rastlanan bir facia ve katliam gerçekleştirildi.
Savaş tamamen sivillere dönüktü. İsrail, sivilleri katlederek Hamas'ı teslim almaya ve halkı Hamas'tan uzaklaştırmaya çabalıyordu. Hamas ile doğrudan savaş denemelerinde yenilgiye uğrayan korkak siyonist çeteler, bütün gücünü sivilleri imhaya yöneltti.
Bütün dünya halklarını ayağa kaldıran facia düzeyindeki katliama rağmen siyonist rejim hedeflerine ulaşamayınca, her geçen gün savaş ile ilgili hedeflerini küçülttü ve en sonunda hedefinin Hamas'ı zayıflatmak olduğunu açıkladı ama o hedef bile tutmadı.
Siyonist rejim, hiçbir askeri ve siyasi hedefine ulaşamadan ateşkes ilan etmek durumunda kaldı. Hamas, askeri açıdan mutlak galip sayılmalı. 22 gün boyunca dünyanın en güçlü ordularından olduğu iddia edilen canileri Gazze'ye sokmadı. Aradaki güç dengesine bakıldığı zaman, Hamas bu savaşın tartışmasız galibidir.
Hamas'ın başarısının, Hizbullah'ın başarısından daha büyük olduğu ve Siyonist rejimin Gazze'deki yenilgisinin Lübnan'daki yenilgisinden daha ağır olduğu söylenebilir. Çünkü Gazze güney Lübnan'a oranla çok daha küçük ve yoğundur. Sahil kenarı ve düz olduğu için saldırılara tamamen açıktır. 18 aydır tamamen muhasara altında bulunmaktaydı. Hamas'ın füze ve roket gücü Hizbullah'ın gücüne oranla çok daha zayıftır. Siyonist rejimin ordusu, Lübnan savaşı deneyimine sahipti. 350 kilometrekarelik alana 1.500 ton bomba atıldı. Yaklaşık her kilometrekareye üç ton bomba düştü. Neredeyse her insana bir kilo bomba atılmış oldu. Kullanımı yasak bombalar kullanıldı.
Filistin halkı aleyhine 22 gün cereyan eden bu korkunç savaşın sonunda ateşkes ilan eden Hamas değil, Siyonist rejimdir. Hamas kalıcı ateşkesi kabul etmiyor ve geçici ateşkesin şartlarını da kendisi belirliyor ve dayatıyor. Sonuç, Hamas'ın dimdik ayakta muzaffer olarak durduğunu gösteriyor.
Siyasi açıdan da Hamas dünya çapında büyük bir destek ve güç kazanırken, Siyonist rejim ve ona destek veren yerli ve yabancı Firavunlar halklar nezdinde menfur ve mel'un sıfatına layık görüldü. Siyonist rejim ve onun hâmilerinin çehresi, belki de dünya halkları arasında hiç bu kadar menfur görülmemişti. Siyonist rejimin gazeteleri de Hamas'ın dünya çapında meşruiyet ve mahbubiyet kazandığını ve Siyonist rejimin çehresinin dünya halkları nezdinde menfur hale geldiğini itiraf etti.
Filistin halkı bugün geçmiştekinden çok daha fazla Hamas'ı desteklemektedir. Mahmud Abbas'ın Filistin halkı arasındaki yeri, artık yerlerde sürünüyor. Hamas, bu savaştan sonra Filistin halkının yegane temsilcisi olduğunu kanıtlamış durumdadır.
Siyasi alanda kaybeden sadece Siyonist rejim, onun ortağı Amerika ve hamileri olan bazı Avrupa ve Arap ülkeleri olmadı. Görevini yapamayan uluslararası kurumlardaki çürüme de bir kez daha gün yüzüne çıktı. Birleşmiş Milletler(BM), Birleşmiş Zilletler'e(BZ), Güvenlik Konseyi de Güvensiz Konsey'e dönüştü.
22 günlük savaşın siyasi zaferi de Hamas'a ve ona destek veren dünya halklarına ve çok az sayıdaki devlete aittir.
Ateşkes daimi de olsa, bu dosya kapanmayacaktır.
Cinayetkâr Siyonist rejimin işlediği katliam unutulmayacaktır.
Reva görülen facianın üstü küllenmeyecektir.
İnsanlığın katili Siyonist rejim yeryüzünden silinene kadar savaş ve zaferler devam edecektir.
Görüldükleri yerde öldürülecekleri gün yakın olsa gerek.
Bir gün, "o gün" gelecektir Allah u Teala veTebareke'nin kuvvet ve kudretiyle inşallah...
|